Sunday, November 24, 2013

Kızlar

Kız arkadaş;
Gece çaldığında evine gidip sızabildiğindir. 
Sana en güzel kokan pijama, geceligini veren, temiz çarşafta yatıran, gecenin 3'ünde üşenmeden cin'ine tonik alandır. 
Konserine gelip fotoğraf çeken, sürpriz tanıtım video'su hazırlayıp 28 kilo ağırlığındaki elektik piyano'nu seninle arabaya / arabadan taşıyandır. 
Kendisi şehir dışındayken kedisine baktığın, varsa acil işini gücünü yaptığındır. 
İhtiyacın olduğunda arayıp hüngür şapalak ağlayabildiğin, o ağlamak için aradığında dinlediğin, komik bir şeyler varsa birlikte şen kahkahalar attığındır. 
Akşamdan kalma kafayla 23'ü sabahını 24 Kasım sanıp öğretmenler günün kutlu olsun diye moda sahillerinde sarılıp olayın bir gün sonra olduğunu hatırlayınca da gülüşüp amaaaan diye omuz silktiğindir. 
Ertesi gün İngiltere'ye senfoni orkestrası eseri yazmak üzere gideceksin diye stres ve heyecanından gitmeyi unutmuş olduğun nikahindan seni arayıp sakince "selen'ciğim sen unuttun herhalde, ben bugün evleniyorum" diyen, böyle acayip bir durum karşısında bile sana hiç bir şekilde kızmayandır. 
Amerika'da öğrenciyken burada olanlardan kopma diye eliyle mektup yazan, fotoğraf yollayan, arada bir içine küçük hediyeler koyandır. 
Tiroid sonuçların iyi çıkmadı diye Bursa'da aktar bulup seni oraya götürendir. 
Başka bir ülkede yaşasa dahi sana annesiyle, eşiyle, dostuyla hediye yollayandır. 
Her konserinden sonra "iyi geçti mi?" diye soran, geçmediyse havadaki nemi koklayıp "ne oldu ki?" diye arayan sorandır. 
25 metre uzaktan ruh halini anlayabildiğin / anlayabilendir. 
Aldığın kolye kırıldı diye üzüldüğü için gidip aynısından bulana kadar dükkan dükkan dolaştığındır. 
Taşınırken rahat etsin diye arabanı verdiğindir. 
Sarhoş olup salonuna kusunca sana kızıp kendi evini terkettiğinde hiç kızmadığındır :)
Beraber tatile gidip Nusaybin sınırlarında sarı fırtına'ya, Kaz dağları eteklerinde dolu yağmuruna tutulup korkudan üç buçuk atsan da sevgi gösterebildiğin, üstünü başını takas edebildiğin, açken evine yemek yemeye gidebildiğin, tatilde hala zamana göre yaşadığını görüp dehşete düşse de tüm tuhaflıklarına rağmen seni idare edebilendir. 
Albüm kaydederken yaylı sazlar dörtlüsüne verecek parayı bulamadığında şak diye hesabına o parayı yatırıverendir. 
Okuyup aydınlanacağını düşündüğü kitapları veya sıkıntılı zamanlarından kurtulman icin daha eğlenceli, sürükleyici kitapları bulup alandır. 
İngiltere'ye konserine gelip ütü yapmayi beceremiyorsun diye sahneye giyeceğin kostümü ütüleyendir. 
Aynı şişme yataktan düşe kalka uyumaya calıştığın, sana sürpriz doğum günü pastası yapan, canın sıkkın diye sabah 11'de en güzel restorana götürüp 7 saat karşında ne içiyorsan seninle içendir. 
...
Biz açlığa, zulme, savaşlara, doğal afetlere, ayrımcılığa, itilip dövülmeye, taciz tecavüze, öldürülmeye karşı birlik beraberlik icinde davranmayı bin yıllar önce öğrenmişiz. Erkek egemen toplumlarda ayakta kalabilmek adına en önemli direniş aracımız olan konuşma, paylaşma yetisi, organize olma, zamanı ve parayı makul kullanma gücünü de deneye deneye öğrendik, geliştirdik (mecburen). Demek istiyorum ki devlet babaya, amcaya, ağaya, abiye, enişteye; öyle kolay kolay yenmez bu piliçlerin eti.

Küçük hikaye:
Rahmetli anneannem çok (acayip) yaratıcı, harika bir insandı. Salı pazarına yakın otururdu ve pazara gitmeyi çok severdi. Gereksiz yere para savurmayı önlemek için de cüzdanına her açtığında hemen görebileceği bir yere "YETER EŞEK" yazmıştı. Ya!


Her sabah uyandığımda ilk gördüğüm fotoğraftır. Birazdan dışarı çıkacaklar sigara, bigudiler...

Not: Yazıda aklıma gelen bu ilk örnekler Şirin, Okşan, Seda, Ayşe, Aslı, Başak, Serra ve İrem'den derleme...

No comments: